19 Aralık 2012 Çarşamba





Ey AŞK Sen Kalbime vurulmuş Bir Neşterin Acıyan Yarasısın...Gözlerimde Yaş Olup İnen,Denizlerinde Yürüten Yandım Dedikçe Neşterleyen Bir Aşkın KAN DAMLALARISIN SÖZLERİME..

N.BirHan Saliş



CAN ile CANAN...







Can görünmeyen Dünyadaki son günüde Dünya denen çilehaneye inmeyi beklerken,Canan'a hediyesini vermek üzre bekliyordu.Canan karlarda koşarak Can'ın boynuna atıldı.Can özenle Canan'a aldıgı hediyeyi verdi.Canan sabırsızca paketi açtı,içerisinde bembeyaz karlardan yapılmış bi gelinlik çıktı.Can yardım edip Canan'a gelinligini giydirdi.Canan elinde kırmızı üzeri incilerle süslü,annesi Leyla'nın onun için emaneti olan kemeri Canın avuçlarına bıraktı. Can ve Canan Ney'in nagmelerinde aşk ülkesinde doyasıya eglendiler.Aşıklar mezarlıgında kendi mezarlarının başında dalgın dalgın bakarken.Canan sordu Can'a -Neden arada bi delik var. -Ellerini avuçlarımda edebiyete taşımak için Canan'ım.. Son kez perona yanaşmakta olan trene yanaştılar.Can Canan'ın gözlerine bakıp saçlarını okşadı. _Dünya yüzünde kimse gözlerine bakmasın ,saçlarına kimse degmesin diyebildi hıçkırarak.Canan sadece yere bakabildi. -Sana söz topragı ve denizimizi bulacagım.. Son kez ellerinden tuttugu Can'ı biraz kilolu başında örtüsü olan kadının yanına otutturdu.veda busesi verdikten sonra,aşagıya indi. Yıllar sonra peronda Canan trene bindi.Dışarıyı seyr aleminden seyrediyordu.perona yanaşan tren Konya diye bagırdı.Dedesi Onu karşılamış bagrına basmıştı. _Hoşgeldin aşk meyvası Koskoca gönüller sultanı Ona bu tabiri söylemesi O'nu edep ettirmişti.Beraber Sarayönü sokaklarını geçerken bi evde tiz bi lamba yanan bi evde duraksamıştık.dedesi -Artık burda yaşayacaksın Başını edeple egen Canan -tabi dedecigim Siz nasıl uygun görmüşseniz.Yüce Yradan böyle buyurduysa biz rıza etmişizdir. Dedesinin ellerini öpüp duasını alıp içeri girdi.Babası ve annesi bide babannesi seçilmiş kişiler karşıladı Canan'ı..Babanne çok sevmişti Canan'ı Onun kokusunun aşk ülkesinden arada gelen eşinin kokusunda bulmuştu.Torunu olarak Onu bagrına basmış sevgiyle Ona Dünya hayatını ve eşiyle olan aşkı anlatıp uyutmuştu.Canan babanneyi çok sevmiş Onun pamuk ellerine her dokunuşunda Can'ı hatırlayıp aglamıştı. Günler ilerliyor Dünya su degirmeni gibi günleri birbirine harmanlıyordu.Bir gece Canan hasretiyle yandıgı dedesini görmeye gitmeye karar verdi.Herkezin uyuduguna emin oldugu bi AN'da süzülerek koşa koşa Konya sokaklarında dedesinin sohbet ettigi meydana ulaştı.Pamuk gibi sakalları,gözlerinde magrur bi bakışla dedesi insanlara sevgiyi anlatıyordu.Aglamaya başladı.Kırmızı gül O'nu çagırdı,dedesi gibi kokan tek güzellik güldü.Gökyüzündeki yıldızlara baktı.Benim dedemde güneş deddi.Dünya gece yorgan çektiginde benim dedem sohbett güneşiyle yürekleri ısıtmış ve ışıtmıştı.Dedesi uzaktan Ona bakıp -Canan bu ne hal?Neden yalınayak? -Dedecigim bi hasret yüregimi yaktı çokk özledim Can'ı, Mesneviden bir sayfayı avuçlarına bıraktı.aşk Dedesinin hediyesini hergün yüreginden okuyan Canan büyüyüp genç bi kız oldugunda ise şu soruyla yandı -Dedeme ne hediye edebilirim? Günlerden birgün kalabalık bi cadeden geçen Canan,birinin omzuna dokunmasıyla irkildi.Güzel kız ne kadarda güzelsin.Benimle bi çay içermisin?Canan baktıgında Onun Can oldugunu anladı ama Ona söyleyemedi.Gözleriniz ne kadar güzel sanki birine benzettim ama çıkaramadım.Canan Onu o kadar özlemiştiki ellerine baktı kucagına gitmek istedi ama yapamadı.Ahdini yerine getirmeliydi.Ona tşk edip ayrıldı. Tufan kopuyo Konya sokaklarında takvimler 21 aralıgı gösteriyordu.Feryat figan kopuyordu.Dedem diyebildi yalınayak koştu yoruldu düştü ayakları kan revan içinde kaldı..dedecigim gitme diyebildi.Yüregine dedesi nidayla Ben yüregindeyim Cananım sadece emanet yerine ulaştı.Canan kendini bilmez dedeciginin bahçesine gelirken yürüyemedi sazlıklardan kopardıgı neyi aldı öyle bi can acısıyla üflediki.. her aşk dedikçe gözyaşları inci oldu neyin nagmeleri dedesine hediyesi... Bazı arifler inci döken kızı her gördükçe O incilerden çıkan kelamullahı alıp sinelerine yerleştirdi... Bu dünya bi çilehaneydi ,pusulalarımı takip edip Can'ıma geldim.Can'ım her bıçak sapladıkkça aşkk aşk diye tesbih çektirdi yüregime... sevgilerimle N.Birhan Saliş

18 Aralık 2012 Salı

Küçük Bahar ve Bilge(aşk)


Küçük Bahar dagın yamacındaki çeşmenin başında elinde bir çubukla topraga birşeyler çiziyordu.ordan su içmek için geçen bilge Bahar'ın dalgın bakışları ve çizdigi şeyi merak edip selam dedi. -hey küçük kız merhaba Bahar usulca başını kaldırdı ve merhaba amcacıgım, -ismin ne senin küçük? -İsmim Bahar ama Bahar olamadım.her bahar geldiginde şimdi der bakarım, bilge küçük Baharın bakışlarındaki ve sözlerindeki derinlige bakar ve oturmaya karar verir.Bahara bakınca ayaklarının felç oldugunu görür.ama sevgi dolu gülümsemesi bilgeyi heycanlandırmıştı.sevgiyle Bahar'a baktı.Bahar ona öyle bi bakışla nazar eylediki bilge yıllar öncesindeki o bakışları gördü. -burda ne yapıyosun?dedi -dedem Erzurumun köylüklerinden 300 tane koyun ve kuzunun çobanı benide sabah getiriyo.ben burda topraga hergün bişeyler yazıp çiziyorum.gelen geçenle sohbet ediyorum.dedem ben çagırınca gelir. -nasıl yani?nasıl çagırıyosun dedeni? Bahar bak; sag elimi kalbime koyuyorum.ve onu çagırıyorum.ama ben şanslıyımburdan geçenler beni tanıdıkları içinbazen zorda kalmasam çagırmıyorum.bide kuzu almak isteyen olursa onu çagırıyorum. -açmısınız? bilge onun bu davraışları karşısında gülümser.sorar _neden ayakların felç oldu?diye sorar Bahar önce ayaklarına baktı,ve iki damla gözyaşı döktü, -küçükken yapmış oldugum bi hata beni bu hale getirdi.ama böyle olmasa bende yürümenin ve ayaklarımın degerini bilmezdim degil mi?yürüycegim birgün ve bende dedem gibi çoban olcam biliyomusun ve yere tekrar çizmeye devam etti.büyük bir güneş ve deniz çizdi;-bak deniz umuttur.denizi derin olanın inancıda derindir.güneş doguştur.birgün bende dogacaım. dedi usulca ama aglıyordu.birden elleriyle kapadı yüzünü.çünkü dedesinin biricigiydi dedesi onu hissetmesin diye yazmasıyla agzını kapadı. bilge şaşırmıştı.bu kadar küçük bi yaşta ne zaman büyümüştü bu kız çocugu.ona içinden tüm sevgisiyle dua etti -YÜRÜSÜN YÜRÜSÜN YÜRÜSÜN HÜÜÜÜÜÜÜÜ Bahar tekrar başını kaldırdı.bilge onun gülümsemesi için yere bişeyler çizdi.biraz santranç ögretti.bilge ona -en büyük dilegin nedir?dedi bahar baktı baktı çiçege sonra dogan güneşi gösterdi. -bak şu güneşe işte o varya ben onu aşk bilmişim.tek dilegim onun yüregimde açmasıdır. bilge bi keredaha şaşırdı.bu dünyada inistenecek en büyük istekti.ve kendini aşkını düşündü.yüregi nasıl dayancak dedi.ve ekledi; -taşıyabilirmisin bak bu çok zor ve dermanı olmayan bir derttir.istermisin* Bahar agladı ve isterim ya bilge;tamam yerden bi taş parçası alıp baharın küçük avcuna sıkıştırdı. -sahip çık buna.hep yanında olsun.tek arkadaşın o taş parçası onda bi çok hazine gizlidir.görmeyi bildigin gün aşk gelecektir. bilge avuçlarını çeşmden su ile doldurdu ve dua etmeye başladı.Bahar onun avuçlarından suyu içti.birden fenalaştı.başı döndü.bitkin ve ersemlemiştiki dedesi koşarak Baharını kucagına bastı.Bahar konuşamıyordu.çiçege bakıp aglıyo,yıldıza bakıp aglıyo ve konuşmuyordu.sadece güneşin altında taşını avuçlarında tutup aglıyordu.güvercinler gelip ona bakıp ekmegini paylaşıp uçuyorlardı.o hep gökyüzüne bakıp aglıyordu.ve elindeki kırmızı gülle şunu yazdı; rahmet yagmurlarıyla geldin gökkuşagı olup dünyaya saçıldın dermansız dertlere çare oldun senin adın aşk işte bugün buldum seni SEVGİLERİMLE............... bahar yüreklilere,umudunu inancını yitirmeyenlere dürüst ve dogru yaşayanlara .......SEVGİ VE SELAM OL'SUN Düştügüm bahçde tohum ne kadar Güz gördüyse baharda açmaktır muradım...


N.Birhan Saliş